21 Ekim 2012 Pazar

6ml Smoktech Clearomizer

Bu mereti birkaç gündür kullanıyorum, uzun zamandır 2,5 mililitrelik bir başka clearomizer kullanıyordum. Bir önceki yazımda bahsettiğim Smoktech Ego SCT; eğer her defasında 3-4 damla koyarsanız ve yan yatırmazsanız sıvı akıt(a)mıyor ve rahat kullanılabiliyor. Üstelik diğer atomizerlere göre çok daha uzun bir süre kullandım. Bu ürünü denemek için aldım ama altını ıslatmak gibi kötü bir alışkanlığı var. Doldurması kolay olsa da tankın alt kısmındaki birleşme yerinden sürekli sıvı kaçırıyor. Öyle böyle bir kaçırma da değil: bantla etrafını çevirene kadar her tarafım vıcık vıcık e-likit oldu. Abartısız, doldurduğum e-likitin dörtte birini altına kaçırdı mübarek. Altı mililitrelik tankı ilk başta insanın pek hoşuna gidiyor ama ağzına kadar doldurulmadıkça wick bir türlü tam olarak ıslanmıyor. Kuru kalınca da yanık plastik dumanı çekiyorsunuz. E-likit sağlığa ne kadar zararlıdır bilmem ama plastik dumanı solumak pek faydalı olmasa gerek. Arasıra boş çekmek ve sağa sola yatırmak gerekiyor. Smoktech SCT gibi bu da pili idareli kullanıyor diyebilirim; en azından cartomizere göre pil daha çok dayanıyor. Ancak taşıması biraz daha zor; eğer altını bantla bezlemediyseniz e-likit kıyafetinize, çantanıza vs bulaşıyor. Tabi bir de diğer atomizerlere göre bir hayli tombul. Daha önce e-sigaranıza garip garip bakan birilerini gördüyseniz buna daha çok kişinin gözü takılacaktır. Buhar açısından performansı gayet iyi, tabi wick ıslak kaldığı sürece. Fiyatı, alternatiflerine denk, 2,5 mililitrelik kuzeninden on lira kadar daha pahalı. İkisini karşılaştırmak gerekirse küçük olanı tercih etmenizi tavsiye ederim. Nasıl olsa ikisi de altına kaçıracak en azından daha az içenini seçin. Her üç dört nefeste bir yanık plastik çekiyorsunuz, tankta yaklaşık bir mililitre ya da daha az kaldığında wick hiç ıslanmıyor. Belki bana gelen ürün hasarlıdır bilmiyorum ya da yanlış kullanıyorumdur ama açıkçası sürekli elinizin altında akıntıları kapatacak selobant yoksa ve boşa harcayacak e-likitiniz yoksa bu ürünü tavsiye etmem.

Wickiniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun :)

10 Eylül 2012 Pazartesi

Smoktech Ego SCT Clearomizer ve Biraz Pil Bilgisi

Yazacak bir konu bulamadığım biraz da tembellik ettiğim için uzun bir aradan sonra, satıcısına görece yeni, bana yepisyeni bir ürünle ilgili birkaç tüyo vermek için bu girdiyi yazıyorum. Ürün bir Clearomizer (kıliromizer); clearomizer'in ne olduğunu görmek için diğer yazılarda bir yerde bulunan bilgiye bakı bakı veriniz. Ben açıkcası clearomizerleri çok tercih etmiyorum çünkü fitilin (uzun ya da kısa) yeterince ıslak olmamasına bağlı yanık plastik tadı, fazla ıslanıp atomizerden fışır fışır ya da hırıl hırıl ses getirmesi veya içinde fazla sıvı artığı birikmesine bağlı olarak garip bir tat vermeye başlaması gibi beni iten özellikleri var. Yine de yeni bir ürün olduğu ve önceki clearomizer modeline (CE4, CE5 gibi) kıyasla uzun fitili ve dolum sırasında atomizerin etrafında daha fazla boşluk olması nedeniyle denemek istedim.

Öncelikle tankından başlayalım: bu modelin 2,5 mililitre kapasitesi olduğu söylense de doldururken şansınızı fazla zorlamayın. Atomizerin o beyaz silikon başlığının üstüne çıkmayın yoksa heryerinden sıvı akıtmaya başlıyor. Bir de atomizere sıvı kaçırmak suretiyle hırıl hırıl ses veriyor. Wick'inin yani fitilinin uzun olması güzel, fakat, bu uzun fitile (kısa fitile oranla) sıvıyı emmesi için biraz daha fazla zaman vermek gerekiyor. Fitilin gözünüze görünen kısmının ıslanmış olması içinin ıslanmış olduğunu göstermiyor dolayısıyla özellikle ilk dolumda dikkatli nefes çekin. İlk birkaç nefeste duman az çıkabilir. Bunu engellemek için ilk dolumun ardından, nefes çekmeden önce, 20 saniye kadar kendi haline bırakın ki fitil iyice ıslansın. Eğer fazla sıvı çekmişseniz ve nefes çekerken hafif bir hırıltı işitiyorsanız, çok hafif ve kısa üflemeniz gerekiyor. İlkokulda flüt çaldıysanız bu "üflemeyi" anlatmam daha kolay olur. Flüt çalarken bizim müzik öğretmeni aralıksız üflemek yerine, her notada "tü" diye üflememizi söylerdi. Flüt çalar gibi ama daha hafif, sanki kısa bir nota çalıyormuş gibi "tü" diye üfürün. Amaç içeride biriken mini mini e-likiti atomizerden dışarı itmek. Çok sert ve uzun üflememeye dikkat edin. Wick'iniz tam kıvamına geldiğinde bu meret gayet güzel duman veriyor ve CE4 vs modellerindeki gibi yanık plastik tadı yok. Pilinizin şarjı %25 ve altına düşmeye başladığında performansı düşmeye başlayabilir ama aynı sorun ya da durum diyelim, bütün atomizer modelleri için geçerli sayılır. Başka bir önemli nokta ise clearomizerin alttan akıttığı likit. Atomizer çok kolay boğuluyor ve hafifçe üfleyerek sıvıyı ittiğinizde pilin clearomizerle birleştiği yere sıvı doluyor. Yani o hırıl hırıl sesi duyduğunuz zaman yerinden çıkartıp pilin ucunu iyice kurulamanız gerekiyor. Pilin ucunda sıvı biriktiğinde pil performansı düşüyor ve pek verim alamıyorsunuz.

Bir de bu modelde, diğer clearomizerlerde olduğu gibi vidalı damla ağızlık (screw-on drip-tip) var. Vidalandığı kapakçığın alüminyum çerçevesi yerine çok sıkı oturdupu zaman o alüminyum çerçeve, azğılıkla birlikte hepten çıkabiliyor. Ancak endişe edilecek bir durum yok yerine oturtmanız kolay ve akıntıya sebep olmuyor. Yine de ağızlığı takıp çıkartırken dikkatli olun.

Ön önemli mesele ise bu atomizeri pile takarken çok fazla sıkmamak. Clearomizer'in pile bağlandığı yerden hava girmesi yani en altta az da olsa bir boşluk kalması gerekiyor. Clearomizerin alt kısmı pile değeçek şekilde tam oturtulmalı ama sonuna kadar sıkmamalısınız. Sonuna kadar sıktığınızda hava alamıyor. Clearomizeri pile takarken direnç gösterene kadar çevirin ve direnç göstermeye başladığı noktada sonuna kadar sıkmak yerine yarım döndürüp bırakın. Umarım düzgün anlatabilmişimdir.

Açıkcası bu modeli denemek için almıştım, ilk başta gözüme hoş görünmüştü ama tavsiye etmem. İkide bir pil temizlemek ve doldurduğunuz e-likitin en az dörtte birini akıntılarla kaybetmek istemiyorsanız bu modelden uzak durun.

Pillerle ilgili basit birkaç bilgi de eklemek istiyorum. Daha önce yazmış da olabilirim ama önceki yazılarıma dönüp kontrol edemeyecek kadar tembelim. Yazacaklarım da çok uzun değil, madde madde ekleyeyim: (1) Pilin düğmesine iki saniye içinde ardarda beş defa bastığınızda kapanır ve aynı şekilde açılır. Çantanızda vs taşırken kazara düğmesine basılmasından endişe duyuyorsanız pilinizi çantanıza/bavulunuza ya da janti adıyla "bagajınıza" atmadan önce kapatabilirsiniz. (2) Pilinizin düğmesine bastığınızda gördüğünüz ışık, pil 100%-75% şarj düzeyindeyken beyaz yanar, 50% civarına inerken açık maviye döner, 50%'den 25%'e doğru inerken biraz daha koyulaşır ve 25%'in altına inip bitmek üzereyken koyu maviye döner. (3) Pilinizi kapattığınızda, açtığınızda, şarja taktığınızda veya pilinizin şarjı bittiğinde düğmenin ışığı koyu mavi renkle birkaç kez yanıp söner (görürseniz endişe etmeyin) (4) Pilinizin düğmesine basıp 10-15 saniyeden fazla basılı tutarsanız, düğmeye basmaya devam etseniz bile pil elektrik vermeyi otomatik olarak keser (bu atomizeri kazara yakmamak için bir önlemmiş).

Burada yazdıklarım bir fayda sağlıyor mu ya da ileride hakkında yazacak (e-sigara ya da likitlerle ilgili) bir şey bulur muyum bilmiyorum. Umarım okuyana bir fayda sağlamıştır. Bir de yakın zamanda kulağıma bir haber çalındı: e-sigaralarla ilgili yeni bir düzenleme yapılması ve bazı çeşitlerinin (tank sistem, clearomizer, cartomizer gibi ikinci grup modellerin) serbest bırakılması söz konusu olabilirmiş... miş miş de miş miş... Yarın ola hayrola!

Wickiniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun. :)

21 Ağustos 2012 Salı

E-sigaralar ve e-likitler ile ilgili söylenceler

Bloga yeni bir yazı eklemeyeli uzunca bir süre geçti. Sebebinin bayram olduğu düşünülebilecek olsa da asıl sebep bendenizin tembelliğidir. Şu sıralar sigara ve e-sigara fiyatlarını karşılaştırmaya çalışıyorum. Dört aylık bir süreç içinde (e-sigara pilinin dayanacağı süre) günde bir paket sigara içen birinin sigara masrafı piyasadaki en ucuz marka 5 lira en pahalısı 8 lira ise (bakkalın yalancısıyım) 600-960 lira arası, e-sigara kullanan birinin masrafı da (gerçi farklı tercihlere göre değişiyor ama) ortalama 968 liraya denk geliyor. Tabi farklı modeller için tam bir fiyat listesi çıkartamadım. Mantar gibi e-sigara satış sitesi türeyip duruyor ve açıkcası hiçbirine güvenip de "en iyi fiyatı şurası veriyor" deyemem. Tabi e-sigaranın diğer ülkelerde olduğu gibi sigaraya oranla çok daha hesaplı olmayışının sebebi kaçak, düşük kaliteli ve çeşitliliği kısıtlı ürünlerin kayıt dışı ve fahiş fiyatlarla satılması. Unutmayınız ki bu meretin Türkiye'ye girişi (sözde) yasak. Her ne kadar gümrük müdürlüğü elemanının gümrük ve ticaret bakanlığı ve sağlık bakanlığı bilgi merkezlerinden daha çok bilgisi olsa da... Kendini bilmem ne bilmem ne şirketinin resmî(!) dağıtıcısı ilân edenlere kanmayın. Her kim e-sigara ve e-likit getiriyor ve satıyorsa kayıt dışı bir şekilde çalışıyor ve kaçak getiriyor. Yaptığınız alışverişte hak iddia etmeniz pek mümkün sayılmaz ve karşınızda muhattap alabileceğiniz kişi bulmak da imkansız denecek kadar zor. Adamların bırakın vergi numaralarını adres bilgileri dahi yok, sadece dandik bir anonim kontörlü hat numarası var. Yani kısaca paranızla rezil olmanız olasıdır. E-sigara kullanmak istiyorsanız risk almaya hazır olun. Ben bir iki defa sıkıntı yaşadım ama tanıdığım birkaç e-sigara kullanıcısından, henüz olumsuz bir şey duymadım.

Malesef ülkemizde hiçbirşey doğru düzgün araştırılmadığı için (birazdan o konuya değineceğim) her anlamda bilgi kirliliği ve latince adı "götünden-us uydurma-tus" olan hastalıkla karşı karşıyayız. Bir taraftan "üç-beş kuruş yolumuzu bulalımcı" elemanlar, sırf ellerindeki malı satmak için ağızlarına geleni söylüyorlar, "mucize", "zararsız" hatta "sağlıklı" gibi ifadeler kullanmaktan çekinmiyorlar. Çeşitli yayın organlarında etiketiyle ekmek yiyen ama gerçekte kıç yalayarak ya da bürokratik kısa yollarla bir yerlere gelmiş medya maymunu "hocalarımız" da diğer taraftalar. Bu sözde profesörler (denizde kum bizde medya maymunu bitmez) konuyu araştırmak yerine wikipedia'dan "kopi-peyst" (copy+paste) usulü sürekli birşeyler uydurup duruyorlar. Ben sıradan bir vatandaşım merak ettiğim şeyi mübarek vikipediden okurum ama bir bilim insanı iddiasıyla ortaya çıkan eleman akademik olmayan kaynaktan, üstüne üstlük, geçerliliğini kontrol etmeden ve kendisi konu hakkında bir araştırma yapmadan çalıp çalıp satıyor. Wikipedia kullanıyorsan en azından referans ver, be öküz.

Neyse... Bu yayında olumlu ve olumsuz söylencelerle ilgili görüşlerimi paylaşacağım Başında yıldız olanlar söylenceler (benim iddialarım değil) hemen altlarında tireyle başlayanlar ise benim bu söylencelerle ilgili düşüncelerim:

* E-sigaralardaki lityum piller kansere sebep olur.

- Elektromanyetik (EM) alanların kanser yapmasından endişe edenler cep telefonu, televizyon, masaüstü ya da laptop bilgisayar vs vb herşeyi evinden atmalı. Bu ürünler ülkemizde yasak mı? Hayır. Yoğun EM alan oluşturan baz istasyonları ne alemde? Hemen her köşede keyiflerine bakıyorlar ve her gün bir yenisi dikiliyor. Elektrik akımının oluşturduğu EM alanlara uzun süre maruz kalmanın sağlığa zararlı olduğu söyleniyor ancak bu konuda sanki sadece e-sigaranın lityum pili EM alan yayıyormuş hatta tek zararlı olan e-sigara pilinin EM alanıymış gibi anlatılıyor.

* E-sigara el ve dudak alışkanlığını ortadan kaldırmaz.

-Hayır, e-sigara el ve dudak alışkanlığını ortadan kaldırır. Bunu söyleyen profesör(!) e-sigarayı birinci gruptaki (bir başka yazıda var) kartuşlu ya da tek kullanımlık olanlardan ibaret zannediyor. Birinci gruptakilerin yani kartuşlu ve tek kullanımlık olanların bile bütün modelleri sigaraya benzer tipte değil. En yaygın kullanılan e-sigara tipleri el ve dudak alışkanlığını, sürdürmenin aksine, bozar. E-sigaradan çekilen nefes 2-3 saniye sürer ve atomizerin fazla ısınmaması için (sigarada olduğu gibi) peşpeşe nefes çekilmez; ayrıca sigarada, hâliyle, pil düğmesi yoktur ve e-sigara modellerinin büyük çoğnuluğu iki parmak arasında tutulmaz. Kısaca, sigara kullanımının sebep olduğu el ve dudak alışkanlığı yeni bir davranış biçemi sayesinde ortadan kalkar. Tabi dikkatli okurun tahmin edebileceği gibi, e-sigara kendi kullanım biçemini yaratır; yani yeni bir el ve dudak alışkanlığı oluşur. Davranışsal olarak sigara kullanımına dönüşü engeller ama yeni bir alışkanlık olarak kendi yerini yapmaya başlar. Tabi nasıl kullanıldığı, bakımı, dolumu, temizliği düşünülürse sigara kullanmaktan daha zahmetlidir. Sigara kullanımındaki davranışsal süreçle e-sigara kullanımındaki davranışsal süreçlerin kalıcılığını karşılaştıran bir araştırma var mı? Aslında "böyle bir araştırma yapmaya zahmet eden var mı?" diye sormalı.

* E-likit kanserojen madde içerir. Ağıza gelirse zehirli olabilir / kansere sebep olabilir.

-E-likitlerin kanserojen, mutagenez ya da toksik madde içermediği yapılan analizlerle (yani e-likit denen maddeyi oluşturan parçaların birbirinden ayırılması ve oranlarının ne olduğunun, adlarının ne olduğunun, nasıl birleştiklerinin belirlenmesiyle) belgelenmiş. Bu analizlerine itirazı olan sözde proflarımızdan kendi analizini yapan, analizinin sonuçlarına göre yayın veren var mı? Hayır. don içinden sallayıp etiketinin ekmeğini yiyen var mı? Olmaz mı? Burası Türkiye. Ayrıca e-likitin, kafaya dikip içmediğiniz, burun spreyi gibi burnunuzdan çekmediğiniz, damardan ya da fitil şeklinde almadığınız durumlarda aşırı dozda (1g/kg 'dan fazla) vücudunuza girmesi mümkün değildir. E-sigara ne de olsa ağızla içilir. Deri teması kimyasal yanmaya ya da zehirlenmeye sebep olmaz, elinizi yıkarsınız, geçer.

* Nikotin, eroin gibi aşırı bağımlılık yapıcı hatta öldürücü bir maddedir.
* Nikotin aslında bir böcek ilacıdır.

- Götünden uydurmanın daniskası! İşin kötüsü bunları söyleyen profesör ünvanı almış bir bilim insanı. Hangisi daha kötü? Bile bile uydurması mı, alanı olduğunu iddia etmesine rağmen bilmiyor olması mı? Evet nikotin bağımlılık yapıcı bir maddedir. Ancak eroin, kokain vb uyuşturucuların aksine "rahatlatıcı/sakinleştirici özelliği olan bir uyarıcı" maddedir. Eğer sekiz-on tane nikotin cikletini bir anda çiğnerseniz ya da beş altı tane nikotin bandını bir seferde vücudunuza yapıştırırsanız, evet, nikotinden zehirlenirsiniz ve ölüm riskiyle karşılaşırsınız. Hangi madde olursa olsun normal kullanım sınırlarının uçuk denecek düzeyde fazlasını kısa bir sürede tüketirseniz ölüm riskiyle karşılaşırsınız. Çok kısa sürede aşırı miktarda su tüketirseniz beyin omurilik sıvısındaki artış beyin sapınıza baskı yaparak ölmenize de sebep olabilir ama su her gün içtiğiniz ve içilmesi tavsiye edilen bir "kimyasal maddedir" (dihidrojen monoksit). Nikotinin zararı da kafein kadardır. bu arada, kafein de bağımlılık yapıcı bir maddedir üstelik yoksunluğu nikotine göre kişiyi daha kötü etkiler ama kahveyi, kolayı ya da Starbucks'ları yasaklayalım diyen pek kimseyi göremezsiniz. Nikotin bağımlılığı da diğer bağımlılıklar gibi tanı kriterleri envanterinde sınıflandırılmıştır. Daha önce de yazmıştım: diğer bağımlılık türleri gibi nikotin bağımlılığı da bir hastalıktır. Ancak iddia edildiği gibi eroin kokin vb maddelerdeki gibi zorlayıcı yoksunluk hecmeleri görülmez. Yoksunluğun verdiği rahatsızlık yaklaşık üç (3) dakikada geçer. Bu nedenle sigarayı bırakma sürecinde olanlara yoksunluk hissetiiklerinde hemen kısa bir süre için dikkatlerini başka bir şeye vermeleri söylenir, bu yönde teknikler öğretilir. Bu lâfı eden ahlaksızın söylediği doğru olsaydı hiçkimse sigarayı bırakamazdı. Gerçi bu tür söylemler genelde özel hastanelerin "uzmanlarından" fırtlıyor. Kısaca diyorlar ki "aman ha kendi başınıza bırakamazsınız çok tehlikeli bir durum, korkun, bize gelin, size ilaç satalım". Ben de diyorum ki üç kuruş kazanmak uğruna götümüzden element uydurmayalım.

Böcek ilacı meselesine gelince: elli atmış sene (nâm-ı diğer sittin sene) önce böcek ilaçlarında nikotin kullanılmış ancak günümüzde (yetkinliği düşük ve pahalı olduğu için) kullanılmıyor.

* E-sigara, sigara içmeyenleri ve/veya sigarayı bırakmış olanları özendirecektir.

- Evet arkadaşlar, hepiniz iradesiz ve zayıf varlıklarsınız. Hayvanlar gibi içgüdülerinizin esiri olarak yaşıyorsunuz. Hayatınız boyunca hiç sigara içmemiş olabilirsiniz ama hep sigara içmek istediniz. İçinizde hep bu istek vardı ama tırsıyordunuz, sigarayı bırakmayı tercih edenler de zaten tırstıkları için bıraktılar zaten. Dürtülerinize engel olamıyorsunuz. Sigara içenleri gördüğünüzde engel oluyorsunuz, yanınızda dibinizde içildiğinde rahatsız oluyor uzaklaşıyorsunuz ama e-sigara içenleri gördüğünüzde bir türlü kendinizi durduramıyorsunuz. Ne olduğunu tam bilmeseniz de, daha önce hiç tanışmamış olsanız da, anlamasanız da sigarayı, nikotini hayatınızdan kendi isteğinizle çıkartmış olsanız da e-sigarayı görünce bir anda manyaklaşıyor, "ah bir tadına baksam! bir denesem! ucundan bi' kıt..." diye dövünüyorsunuz. Sizi pis özentiler sizi! Ama endişelenmeyin, özel hastanelerimizin "hocaları" ve devlet babamız sizleri kendinizden koruyacaktır! Sizi gidi pis gizli tiryakiler sizi! Bir de "sigara içmiyorum" diye geçiniyorsunuz, oysa nikotin hep düşlerinizde, aklınızda!

Hepsi iyi güzel de... ya nikotin tabletleri, nikotin bantları ne olacak? Siz pis özentilerin, potansiyel tiryakilerin canı hiç nikotin tableti, nikotin bandı çekmiyor mudur acaba?

* E-sigara, sigarayı bırakmada mucize bir çözümdür.

- Hayır değildir. Sigarayı bırakmayı aklına koyan kişi için e-sigaradan çok daha ekonomik ve çok daha etkili yöntemler var. Eğer bu yazıyı okuyorsanız ve "ben sigarayı bırakmak istiyorum, sigarayı bırakmaya hazırım" diyorsanız size tavsiyem ilaç almayın, e-sigara kullanmayın, nikotin tableti almayın, nikotin bandı almayın, mora-terapi ve benzeri bilimsel olmayan saçma sapan yöntemlerden uzak durun; neden sigara içtiğinizi ve neden sigarayı bırakmak istediğinizi iyi anlamaya çalışın ve yetkin bir psikologdan yardım alın. Uyarı: Yetkin bir psikolog üniversitelerin 4 yıllık psikoloji bölümünden mezun olmuş ve bunun üzerine terapi eğitimi almıştır, terapi eğitimi de yeterli değildir süpervizyon da almış olması gerekir ancak süpervizyon biraz tuzludur herkes bir akademisyenden süpervizyon alamayabilir. Bir psikoloğa gittiğinizde nereden mezun olduğunu varsa yüksek lisansını nerede yaptığını, terapi eğitimini nerede kimden aldığını ve süpervizyonunu nerede kimden aldığını sorun. Son olarak da benzer vakalarla tecrübesi olup olmadığını sorun ve yukarıdakileri mutlaka kurum ve kişileri arayarak doğrulamaya çalışın. Kimileri akran süpervizyonu almış olabilir, kimileri süperzivyon almamıştır ama tecrübelidir. Kime başvuracağınızı bilmiyorsanız Türk Psikologlar Derneği'ni - www.psikolog.org.tr - arayın ve yardım isteyin. Her ne kadar 171'i aramak da bir çözüm olsa bile şu sıralar sağlık bakanlığının sözde yardım programında yoğun olarak hekimler çalışıyor. Hekimler ilaç vb tavsiye etme eğilimindeler ve hasta takibine ayıracak zamanları olmuyor.

Aslında söylenen teknik olarak yanlış değil. E-sigarayla sigarayı bırakırsınız ama unutmayın sizin hastalığınız nikotin bağımlılığıdır ve e-sigara asla ve asla mucize bir çözüm değildir. Amacınız sigaranın zararlı etkilerinden uzak kalarak nikotin almaksa kullanın ama doz azaltarak bıraktırma iddiası saçmadır. Önceden de söylediğim gibi: niyetiniz bırakmaksa hangi yöntem olursa olsun bırakırsınız. Eğer bırakmaya hazırsanız yöntem sadece bahanesidir. Bu mücadelenin yarısı öz farkındalıkla verdiğiniz karardır kalanı da kullanacağınız yöntemdir. Doz azaltımını normal sigarayla da yaparsınız. Sürecin sonunda sıgarayı bırakacağınız için doz azaltımında kullanacağınız yöntem manidar bir fark yaratmaz. El alışkanlığını ortadan kaldırmak söz konusu olacaksa da sigaranın el alışkanlığı ortadan kalkar ama hiçkimse size e-sigara el alışkanlığı yapmaz diyemez; çünkü bu yönde bir bilimsel çalışma yok. Unutmayın: kendiniz için yapmayacağınız bir şeyi hiçbir hekim, ilaç ya da cihaz yapamaz!

* E-sigaranın sağlığa zararlı hiçbir etkisi yoktur.
* Pasif içiciliğe sebep olmaz, kapalı alanlarda içilebilir.

- Ben e-sigaranın sigara kadar zararlı olmadığını düşünüyorum ama sağlığa hiçbir zararı olmadığına inanmıyorum. Başlıca zararı, kullanan kişinin, e-sigaranın tamamen zararsız olduğunu düşünmesidir. Bu nedenle örneğin nikotin tüketimi sigara kullanımına kıyasla aşırı derecede artabilir. Nikotin denen meret itin götüne sokacak düzeyde (aşırı oğlu aşırı) kullanılmadıkça zehirlemez ama vücuda telafi edilebilir olsa da, bir zarar verir. E-likitin içindeki kimyasallar kalıcı zarar vermeyen ya da etkisi olmayan maddeler olabilir (en azından uluslar arası standartlara göre tehlikeli kabul edilmeyen maddeler) ama unutmayın ki bu maddelerin uzun süreli kullanımına ve vücuttan atılmalarının etkilerine dair bilinmeyen çok şey var. Hiçbirşey için, genel geçer bir "sağlığa yararlıdır" veya "sağlığa zararlıdır" etiketine kanmayın. Her insanın bedeni de zihni de kendine has ve eşsizdir. Sağlık bilimlerinde sınıflama, insanların kendilerine göre yapılmaz, vakalardaki, yani o insanların yaşadığı sağlık sorunlarındaki, benzer sebep-belirti ilişkilerine göre yapılır. Kısaca benzer belirtiler, sebepleri soruşturularak gruplanır ve sağlık sorunu olarak tanımlanan sürecin ilerleyiş biçimi benzeşen vakaların durumuna ortak bir isim verilir (adına da teşhis denir) ama bu isimlendirme, o gruptaki herkesin birebir aynı olduğu ve aynı yöntemle tedavi edilebilecekleri anlamına gelmez. Dolayısıyla bir kişiye iyi gelen, bir başka kişiye iyi gelmeyebilir ya da etkisiz olabilir. E-sigara için, farklı patolojilerle, kişide önceden varolan farklı sağlık sorunları veya kişinin bedensel oluşuyla etkileşimlere yönelik çalışmalar bulunmamaktadır. Ben böyle dediğimde hep "e kardeşim sen e-sigaraya karşı mısın değil misin anlamıyoruz? sen de e-sigara kullanmıyor musun?" diye soran çok oluyor. Ben e-sigara kullanıyorum ve karşı değilim ama kullandığım şeyin zararsız ve mucize bir şey olduğunu ya da bir sihirli değnek olduğunu düşünmüyorum. Biz milletçe siyah-beyaz düşünce tarzına alışkınız. Bu düşünce tarzı daha güvenlidir, daha kolaydır ama ben doğru olduğuna inanmıyorum. Bir şey kullanıyorsam onun ne olduğunun, tercihimin ne olduğunun farkında olmak isterim.

Gelelim şu varolmayan(!) pasif içiciliğe ve kapalı alanlarda kullanılabilir olmasına. Arkadaşlar, elinizi vicdanınıza koyun. Sigara yasağı nasıl çıktı? Yurdum insanı nerede boş dursa etrafındakileri düşünmeden yaktı sigarasını, purosunu, piposunu; yeri geldi bendenize benzer 20 yıllık tiryakiyi bile bezdirdi. Sigara içtiğim dönemde duman altı olan eğlence mekânlarından nasıl kaçtığımı hatırlarım. Gelin biraz dişinizi sıkın, nikotin yoksunluğu öyle söylendiği gibi elde titremeydi, öfkeydi vs yapmaz bunların hepsi sizin zihninizde olan şeyler. Yaşadığınız öfke duygusu nikotin yoksunluğundan değil engellenmişlik algısından, yaşamınızı istediğiniz gibi düzenleyemediğinizi düşünmenizden ortaya çıkar. Dışarı çıkın ve ihtiyacınızı karşılayın. Yukarıda belirttiğim gibi nikotin yoksunluğunun etkisi yaklaşık üç dakika sürer. Uygun bir fırsat bulana kadar sabır! Ayrıca her ne kadar e-likitin buharı kısa bir süre sonra göze görünmemeye başlasa da çevrenizdeki kişiler kokusunu alabilir. Ortada bir koku varsa ağzınızdan çıkan o buharın kalıntısı mutlaka havadadır ve başka biri bu kokuyu alabiliyorsa ki çevrenizdeki kişiler hafif de olsa bir koku alabiliyorlar, akciğerlerine gidiyordur. Zararlı/zararsız bir etkisi var mıdır yok mudur bilemem ama unutmayın ki siz de bilemezsiniz. "Götünden-us Uydurma-tus" hastalığından muzdarip özel hastane profesörleri bile bilmiyorlar. Elinizi vicdanınıza koyun, biraz dişinizi sıkın.

Wickiniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun. :)

10 Ağustos 2012 Cuma

E-sigara Dolum Bakım Temizleme

Eğer tek kullanımlık modellerden uzak durmaya çalışıyorsanız ya da değişebilir kartuşlu modeller cebinizi yakıyorsa (büyük ihtimalle cayır cayır yakıyordur) tank sistem, clearomizer (kıliromizer tabir edilen "clear atomizer" yani şeffaf/açık atomizer) veya cartomizer (kartomizer, kartuş atomizer) kullanıyorsunuz demektir. Tek kullanımlık ya da değişebilir kartuşlu modeller temizlik istemez ve dolumları sorunsuzdur. Pilini şarj eder, kartuşunu (yaklaşık normal bir sigaranın filtresi kadar büyüktür) değiştirirsiniz ve bu modeller e-likit ya da ecnebilerin tabiriyle "essential oil" veya "e-juice" kullanmaz. Her ne kadar normal sigaraya göre bütün e-sigara modelleri uzun vadede daha hesaplı olsa da Türkiye'deki yüksek fiyatlandırma hesaba katıldığında e-sigaralar arasında likit kullananların daha avantajlı olduğu düşünülebilir. Aşağıda e-likit kullanan farklı modellerle ilgili bilgi mevcuttur:

Pillerle ilgili kısa bir bilgi: Şu an Türkiye'de likitli modeller için kullanılan iki farklı pil var; 510T ve eGo pilleri. Birçok atomizer türü her ikisine de uyumludur ancak siz yine de alacağınız atomizer türünün elinizdeki pile uyumlu olup olmadığını sorun, araştırın. İlk setlerle satılan piller genelde bir nefes ya da pilde kalan şarj için bir sayaç içermez. Pil tam doluyken düğmesinin ışığı beyaz yanar; ışığın rengi, pil yarı doluyken açık mavi ve bitmek üzereyken koyu maviye dönüşür. Bittiğinde veya çok uzun süre basılı tutulduğunda (yaklaşık 10 saniye kadar) ise birkaç kez yanıp söner. Hangi atomizeri kullanırsanız kullanın, pilinizin düğmesine üç (3) saniyeden çok basılı tutmayın. Pilin düğmesine ardarda beş (5) defa basarsanız pil kapanır. Meselâ e-sigaranızı çantanıza koyup taşıyacaksanız ve çantanızın içinde düğmesine kazara basılmasından endişe ediyorsanız pili kapatabilirsiniz. Aynı şekilde ardarda beş defa düğmesine bastığınızda da açılır. Pillerinizi, kullanım ömrünü uzatmak açısından, sonuna kadar kullanmaya çalışın ve tamamen boşaldığında şarja takın. E-likit ya da atomizerler konusunda da olduğu gibi pillerle ilgili de mitler mevcut: pilin oluşturduğu elektromanyetik alanın kanser yaptığından bahsedildiğini duydum. E-sigara pili örneğin cep telefonu pili gibi sürekli aktif değildir ve cep telefonu gibi sürekli cebinizde vs taşıdığınız bir ürün de sayılmaz. Kısaca: hayır e-sigaranın pilinden ölmezsiniz.

Tank sistemli modeller:  Bu modellerde pil dışında dört (4) parça mevcuttur: (1) atomizeri yerleştirdiğiniz taban, (2) konimsi bir atomizer başlığı, (3) atomizerin kendisi ve plastik bir ağızlık şeklinde likit tankı. Tank sistemli set elinize ulaştığında bu muhtelif parçaların yanında bir yedek silikon kapakçık bir de silikon ağızlık kılıfları görürsünüz. Kılıflar aynı e-sigarayı birkaç kişi kullanmadığı sürece pek bir işe yaramazlar ancak yedek silikon kapakçıklar çok yardımcı olabilir. Bu modeldeki en büyük sorun çok likit akıtması ve bir (1) mililitrelik tankının fazla likit alamamasıdır. İkinci büyük sorun atomizerin çok çabuk ısınması, wick'in çabuk kirlenmesi ve dayanıksız olmasıdır. Bu modelde atomizer bir hayli küçük ve hassastır. Size geldiğinde beşli bir paketin içinde atomizerleri görebilirsiniz. Paketin içinde biraz nemli gibi dururlar. Size bu ürünü satan öküzler o nemli ve yerine takmaya çalışırken elinizden kayabilen parçaları kurulamamanız gerektiğini söylemezler. Size söylemedikleri bir başka şey de atomizerinizi ve atomizer başlığınızı yerine takıp sıra tankınıza geldiğinde, yani tankınızı ilke defa takarken, iyice bastırmanız ve tankın altındaki deliği atomizerin iğneye benzer ucunun delmesi gerektiğidir. Önce tankın dolumundan bahsedelim. Tankınızın plastik bir kapakçığı vardır ve birkaç dolum için yerinden çıkartıp geri taktığınızda çok akıntı yapmaz. Ancak sert plastik olduğu için kolay aşınır ve esner. Dolayısıyla yedek silikon kapakçıkları en başından tercih etmenizi tavsiye ederim. Doldurmadan önce hangisini kullanırsanız kullanın kapakçığın atomizer ucu tarafından delindiğinden emin olun. İlk seferinde biraz sert bastırıp hatta çevirmeniz gerekebilir (yine de çok sert davranmayın). Yaklaşık 7-10 günde bir temizlemenizi ister bu model. Tankı ve kapakçığı temizlerken sıcak suyla biraz çalkalayıp pamuklu çubukla içini silmeniz yeterli olacaktır, silikon kapakçığı da sıcak sudan geçirip tuvalet kâğıdı ya da kâğıt havlu ile silin. Atomizer başlığının iç kısmına sıra geldiğinde ise yine pamuklu çubukla atomizer başlığının iç kısmını (eğer çok sıvı biriktiyse) biraz silin ancak sökmeden suyla yıkamayın. Başlığı atomizer tabanından ayırdıktan sonra çubuk gibi yuvarladığınız bir peçeteyi de içinden geçirebilirsiniz. Atomizeri ayırdıktan sonra atomizer tabanının her iki tarafını ve pilin ucunu, peçete vb üzerinde siyah leke kalmayacak hale gelene kadar silin. Atomizeri kurulamamaya özen gösterin. Eğer atomizerinizin iğne gibi olan ucunda gördüğünüz silikon fitil (yani "wick") çok kararmışsa o atomizerin pek ömrü kalmamış olabilir ve büyük ihtimal tankın kapakçığında koyu renkli lekeler oluşturacak, tankın içindeki likitin rengini koyultacaktır. Ben bir iki defa pamuklu çubuğun ucuyla atomizerin iğne gibi ucunu silmeye çalıştım, kısa bir süre için düzgün çalıştı ama çok sürmedi. E-likit kalıntısı wick'ten temizlenmediği ya da bir şekilde silinmediği müddetçe atomizer sağlam olsa da düzgün çalışmaz ve kötü bir tat verir. İnternette muhtelif temizleme videoları bulabilirsiniz ama biraz el becerisi isteyen çetrefilli bir iştir. Eğer pamuklu çubuğun ucuyla silmek işe yaramadıysa atomizeri değiştirin. E-likit kullanan bütün sistemlerde olduğu gibi bunda da mantık aynı: wick'i ıslak, atomizeri kuru tutmak (yani likitle doldurup boğmamak) ama normalde nemli olan atomizeri tamamen kuruladığınızda yanması ve kullanılamaz duruma gelmesi olası. Tabi bir de bu ürün Çin'den geldiği için arızalı/hatalı bir numunenin size denk gelmiş olması da muhtemeldir.

Clearomizer: Uzun süreli kullanım için gayet iyidir ama saltanatı kısa sürer ve yanık plastik tadı vermeye başlar. Hele bir de içinde likitle beklerse, bir otomobilin eksoz dumanını çeker gibi hissedersiniz. Temizlenebilir ama temizlemek her zaman işe yaramaz. Bu atomizer modelinin iki parçası vardır (içinde atomizeri örten silikon kapakçık hariç) vidalı damla şeklinde ağızlığı (screw-on drip-tip) ve tank+atomizer şeklinde cihazın kendisi. Tankı atomizerden ayırmanız mümkün olsa da yerine taktığınızda alt kısmında likit akıtması gibi bir olasılık mevcut. Yani dolum ve temizlik işlemlerini üst kısmından yapmanız ve drip-tip dışında bir şeyini çıkartmamanız tavsiye edilir. Biraz eski tip (camdan yapılma) enjektörleri andırır. Üzerindeki ölçü ibarelerine kanmayın içinde ne kadar likit olduğunu gösterdiği iddia edilen sayılar bulunsa da tankın şekline vs göre düzenlenmemiştir. Cam tankın ortasında ucunda silikon bir kapakçık olan metal bir kısım görebilirsiniz. Likit doldururken camla bu kapakçık arasındaki miniminnacık boşluktan geçirmeniz gerekiyor; temizlerken de kaynar suyu yine o araklıktan püskürtüp, atomizeri hafifçe çalkaladıktan sonra yine o aralıktan çekiyorsunuz. Doldurmak/temizlemek için mutlaka küt uçlu bir enjektör veya iğneli dolum şişesine ihtiyacınız var. Bu tipte yaşayacağınız sorunlardan bir tanesi wick'in kısa olmasıdır. Likit seviyesi silikon kapakçığın altına inmeye başladığında ara sıra yan yatırıp wick'ini ıslatmanız hatta bir iki defa kuru çekmeniz gerekir. Yaklaşık 3 hafta içinde wick'te sıvı kalıntısı birikmeye başlar ve tadı kötüleşir. Böyle bir durumda yukarıda bahsettiğim gibi kalan likiti boşaltıp içini sıcak suyla temizledikten sonra "kuru yakma" (dry burning) tabir edilen işlemi yapmanız gerekir. Temizleme ve kuru yakma işlemini çok çok kötü bir tat vermeye başladığında yapın. Kuru yakma adı üstünde, cihazın içine likit koymadan pile yaklaşık 7 saniye boyunca basarak yaptığınız bir işlem. Clearomizer'in ucuna bakın ve uzun uzun yakın. Ortadaki küçük metal çubuğun içinde net kırmızı bir ışık (yanan atomizer) görünceye kadar devam edin. Birkaç dakika ya da daha uzun sürebilir, pilinizin şarjını da afiyetle yiyebilir bu işlem, dolayısıyla tam dolu bir pille deneyin. Ben bu temizlik işlemini ilk denediğimde olumlu sonuç alamadım. Bu ürünü bana satan arkadaşların da konuyla ilgili bilgisi olmadığından birazdan anlatacağım bir başka atomizer tipini kullanmaya başladım: DCT Cartomizer.


DCT (Dual Coil Tank) Cartomizer: Bence kullanması ve doldurması en rahat ancak temizlenmesi pek mümkün olmayan model bu. Size clearomizer için de cartomizer için de "en az üç dört ay kullanırsınız" şeklinde palavra sıkanlara kulak asmayın. Tank sistemli e-sigara için de "bir atomizer rahat rahat bir ay gider" diye götlerinden uyduruyorlar. Tank sistemlilerde atomizerin ömrü yaklaşık 7-10 gündür, biraz daha kısa ya da uzun olabilir. Clearomizer ve cartomizer, iki üç hafta, şanslıysanız bir ay gider. Cartomizer'in üç parçası vardır: ortadaki metal çubuğu çevreleyen tank kısmı, vidasız damla ağızlık (drip-tip) ve ortadaki metal çubuk yani atomizer. Damla ağızlık clearomizerdeki gibi vidalı değil, ve dibinde, cartomizerle birleştiği yerde siyah silikon bir bant mevcut. Bu bantın yerinde kalmasına özen gösteriniz yoksa ağızlık yerinde durmuyor. Bu modelin en büyük sorunu damla ağızlığın yerine çok zor oturması ve takıp çıkartırken kolayca kırılabilmesi. Dolayısıyla her dolum biraz risk içeriyor, dikkatli olmanızı öneririm (driptip'imi kırmışlığım var, kırıldıktan sonra da kullanabiliyorsunuz ama bir elinizle yerinde tutmanız gerekiyor). Doldurmak için damla ağızlığı çıkartıp tankı yukarı doğru itmeniz gerekiyor, muhtelif videolarda ağızlığı atomizeri itmek için kullanabileceğinizden bahsedilse de bence gerek yok. Cartomizeri pile bağlayın ve iki baş parmağınızla tankı yukarı doğru itin. Likit doldurabileceğiniz kadar bir açıklık oluştuğunda şansınızı çok zorlamadan doldurun. Şansınızı zorlamadan diyorum çünkü atomizerin boğulmaması için herhangi bir sıvının (yukarıdan baktığınızda) süngerimsi bölümün ortasındaki minik deliğe girmemesi gerekiyor. Bir de sadece ilk dolumda süngeri (ortadaki deliğe sıvı kaçırmadan) 3-4 damla likitle ıslatmanız ve biraz sıvıyı emmesini beklemeniz lâzım. Bu modelde bir wick yok, aşağıdaki resimde de göreceğiniz gibi süngere benzeyen bir madde sıvıyı emiyor ve ortasından geçen tel o süngerimsi kısımda toplanan sıvıyı buharlaştırıyor. Metal çubuğun alt kısmındaki küçük delik de e-likiti aşağıdan yukarı doğru çekiyor. Cartomizerlerin bazıları içlerinde silikon bir kapakçıkla geliyor, benim tavsiyem o kapakçığı çıkartmanız yönünde olacak çünkü garip, rahatsız edici bir tat katıyor. Bu atomizer tipinin kaynatılarak temizlendiğine dair bir rivayet var. Sözde ortadaki metal kısmı çıkartılıp üç dört defa suyu buharlaşana kadar, içindeki tüm likit kalıntısı gidinceye kadar bir cezve vb bir şeyin içinde kaynatılıyor ve ardından kurumaya bırakılıyor. Bu kaynatma işleminin ardından aynı şekilde kullanılabiliyor... muş. Ben kaynatmayı bir defa denedim ama çok olumlu bir sonuç alamadım. Temizlemeyi ve yeniden kullanmayı başaran varsa bir mesaj yollayıversin.






Wickiniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun. :)

Not: Yukarıdaki metnin bir kısmı siyah çıkmış, düzeltmeye çalıştım ama beceremedim zaten nasıl siyaha döndüğünü de anlayabilmiş değilim. İdare ediverin :S

7 Ağustos 2012 Salı

Hepimiz Kaçakçıyız

Yakın zamanda ve acı bir şekilde (dötüme 200 küsür TL kaçması suretiyle) öğrendim ki e-sigara ve e-likitlerin, herhangi bir yolla Türkiye'ye girmesi yasak. Yani ben şu an kaçak, yasa dışı bir ürün kullanıyorum; birçok başka e-tiryaki gibi. Her bakkalda, markette bulunabilecek birçok gıda ve günlük tüketim ürününün içinde bulunan ve kanserojen ya da zehirli olmadığı ispatlanmış, gıda ve kozmetik üreticilerinin yaygın olarak kullandığı malzemelerin sağlık bakanlığımızca yasaklanmış olması ilginçtir. GDO'lu gıda ve tarım ürünlerinin, ölüme ya da kalıcı sağlık sorunlarına sebep olan  zayıflama haplarının, bitkisel ilaç adı altında satılan cinsel güç arttırıcı sigara bıraktırıcı olduğu iddia edilen muhtelif kimyasal atıkların, insanları boğan düşük kalite kömürlerin, seçim dönemi dağıtılan ve kanserojen madde içeren ucuz oyuncakların özgürce girebildiği ülkemize e-sigara ve e-likit giremiyor. Bu kısıtlamanın haksızlığını veya haklılığını sınırlı bilgimle savunamam ama açıkcası bana saçma geliyor. Damardan yeşilaycı bu yobaz sağlık anlayışı, hiç sağlıklı değil. Her ne kadar e-sigaranın tüm zararlarının henüz bilinmesi çok mümkün olmasa da Avrupa ülkelerinde Kanada hariç Kuzey ve Güney Amerika ülkelerinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmış. Bir çok kişinin hem sigarayı bırakmakta faydasını gördüğünü söylediği, hem de nikotin alışkanlığını sürdürenlerin sigaraya tercih ettiği bir meret bu meret ve ne olursa olsun sigaradan daha sağlıklı.

Bu ürünlerin kaçak göçek olması biz kullananların neresine batıyor? Aslında bize, fahiş fiyatlar ve ürün çeşitliliğindeki azlık dışında, giren çıkan bir şey yok. Fiyatları en az 3,5 en çok 12 lira olan muhtelif atomizerlere 50-70 lira, çeşitli aksesuarlara, aparatlara, e-likitlere ve pillerede asıl fiyatlarının yaklaşık 8 ilâ 12 katı para ödeyip, üstüne kargo ücreti eklemek dışında dötümüze kaçan hiç birşey yok. Gerçi fiyatların uçukluğuna rağmen uzun vadede normal sigaradan daha hesaplı. Ürün çeşitliliğindeki kısıtlılık dışında bir de bu kaçak ürünü satan ve dağıtanların insafına kalıyoruz tabi. Size 24 saatte teslim taahhüdü başta olmak üzere bir çok söz verebilirler, ancak bu sözlerin hiçbirini (parasını ödediğiniz ürünü teslim etmek de dahil) tutmak zorunda değiller ve siparişiniz ulaşmadığı ya da yanlış ulaştığı takdirde hiçbir hak iddia edemezsiniz. Ödemeler şahısların hesabına direkt olarak yapılıyor ve ortada bir şirket, bir kuruluş yok. İnternet siteleriyle bir kurumsal kimlik imajı var sadece. Tabi kayıt dışı çalışan ve kaçak ürünü satan kişilerin de ciddi bir başarı motivasyonu olduğunu varsayabiliriz. Yasal çerçevede çalışan bir kuruluş küçük ihbarları, şikâyetleri önemsemez, hele Türkiye gibi usulsüzlüğün, denetimsizliğin gelenekleştiği bir ülkede; ama yasaklı bir ürünü, doğal olarak yasa dışı bir şekilde, Türkiye'ye getiren ve kayıt dışı satışını yapan kişi müşterisinin şikayet etmemesi için fazladan gayret gösterecektir... gibi bir hayal kurabiliriz.

Yurdum insanı yasak ve kısıtlamaları sorgulamak ve tepki vermek yerine el öpüp saman altından su yürütmeyi tercih ettiği için bu düzen herhalde pek sıkıntı yaratmaz. Varın bana enayi deyin ama benim kanıma dokunuyor. Kimi zaman normal sigaraya dönmeyi düşünüyorum. Neyse... Elimde biraz daha e-likit var. Bitene kadar devam ederim, sonrasına sonra bakarız. :/

Wickiniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun.  :<

5 Ağustos 2012 Pazar

E-likitin İçinde Neler Var?

Sonraki bir yazıda bahsedeceğim "Çin'den sipariş vermek suretiyle ara elemanları dehleme" maceram sonucunda e-likit denen sıvının içinde neler olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Macera henüz sonlanmadı; çünkü hem kilo, hem değer açısından sınırların altında olan paket her nasılsa gümrüğe takılmış vaziyette ve başıma ne işler açacağını henüz bilmiyorum. Her neyse... Gümrük evrakları içinde e-likitin içeriğinden bahseden bir belge buldum. Yüzdelerini vermeden içinde neler olduğunu aşağıya sıralıyorum. Bu maddelerle ilgili bilgisi olan varsa ve bir cevap yollarsa sevinir, sevine sevine de bu maddelerle ilgili daha detaylı birşeyler yazmaya çalışırım.

"Essential Oil" olarak bahsedilen sıvının içinde sekiz ( 8 ) ayrı madde bulunuyor:

  1. Polyethelene Glychol (Polietilen Glikol). Diş macunlarında, cilt kremlerinde, cinsel kayganlaştırıcılarda bir de e-likitlerde kullanılan ve zehirli olmadığı söylenen ve e-likitin yaklaşık %50'sini oluşturduğu söylenen bir madde.
  2. ..... özütü. Vanilya, elma, çilek, vs vb e-likite tat ve koku veren muhtelif özüt.
  3. Eleutheroside E1 (eloterosit e1). Tam bir açıklama bulamadım ancak bu maddenin farklı çeşitlerinin gıda takviyesi olarak kullanıldığından bahsediliyor.
  4. Su. Bildiğin haş iki O ya da dihidrojen monoksit.
  5. Beta-Ionone. Parfümlerde de koku verme amaçlı kullanılan bir maddeymiş.
  6. Gül yağı. Evet gül yağı.
  7. Peach Aldehyde (şeftali? aldehit). İnternette okuduklarımdan bir şey anlamadım ama sanırım bu organik bileşik bir meyveden elde ediliyor(?).
  8. Rhodinol (rodinol). Genellikle parfümlerde kullanılan ve bitkisel yağlardan elde edilen  bir tür alkol çeşidi(?).
Belgenin devamında iş güvenliği açısından tehdit oluşturmadığı yani sızıntı yapabilecek zehirli ya da kanserojen madde bulunmadığı da eklenmiş. Tabi akla hemen şu soru geliyor: nikotin bunun neresinde? Evet ilginç bir soru ve benim de aklıma geldi. Neyse, kimyadan anlayan biri belki açıklayabilir. Belki de yanlışlıkla nikotinsiz e-likit sipariş etmişimdir. En azından bir bilene gidip "bunlar nedir?" diye sormak isteyenlere e-likit şişelerinin üzerinde yazandan daha detaylı bir liste sunmuş oldum. (İçerikteki kimyasallar markaya göre değişebiliyor ama şişelerin üzerinde genelde sıvının çoğunluğunu oluşturan birkaç maddenin adı yazıyor)

Wickiniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun :)

Not: Tanıştığım e-tiryakilerin büyük çoğunluğu bu listede bulunmayan ama satış sitelerinde gördükleri bir "maddeyi" merak ediyorlar. Bu madde muhtelif satış sitelerinde "Terapatik nikotin" adıyla listeleniyor. Terapatik nikotin diye özel bir madde yok arkadaşlar, "terapötik nikotin" demek istiyorlar ama "terapötik" sözcüğünü "terapatik" diye yanlış yazıyorlar. Aslında bildiğiniz nikotin maddesi, hesapta e-likitin içine "terapi amaçlı" (yani terapötik) ekleniyor falan filan... Hani e-sigaranın amacı sigarayı bırakma "terapisi" ya! Neyse, kısaca, terapatik nikotin yani doğru yazılışıyla terapötik nikotin bildiğiniz nikotindir, ayrı özel bir madde değil.

30 Temmuz 2012 Pazartesi

E-likit? Aromalar ve Nikotin Değerleri ve Enjektör Vörsıs İğneli Dolum Şişesi

Tek kullanımlık ya da katı kartuşlu e-sigaralar hariç, bütün e-sigaralar e-likit (e-liquid veya e-juice) kullanır. Yani büyük ihtimalle çokça haşırneşir olacağınız bir maddedir, e-likit; dokusu yağlı ve biraz yoğun bir sıvıdır. Wikipedia'nın söylediğine göre içeriği tadına, nikotin seviyesine göre değişebilse de bütün e-likitler 3 öğeden oluşuyor: (1) propilen glikol bazı, (2)su ve (3) muhtelif tatlandırıclar. Propilen glikol denen ve organik bir çözelti olduğu söylenen maddenin, zehirli bir madde olarak tarif edilmese de, kısa sürede yüksek miktarda alındığında zehirlenmeye sebep olduğu söylenmekte ancak bir kilogram içinde bir gramdan fazla tüketerek zehirlenme düzeyine ulaşmanın neredeyse imkânsız olduğu da eklenmekte, sadece su bazlı boya ve su bazlı temizlik malzemelerinin buharına maruz kalan çocuklarda astım vb solunum yolları bozuklukları görülmüş. Bu eşiğin altında kalan uzun süreli kullanımda da zehir etkisi görülmediği için bir gıda ek maddesi olarak da onaylanmış. Kanserojen ya da genotoksik (kişinin genetik yapısına zarar verici) bir özelliği bulunmadığı söyleniyor. Kısaca: tüttürün ama damardan almayın ya da içmeyin! Tabi bir de unutmayın: e-sigaranın en büyük zararı, zararsız olduğunun düşünülmesi. Günün birinde e-sigaranın, ne kalıcı ne de geçici, hiçbir zararının olmadığı da anlaşılabilir ve ben belki de paranoyak herifin tekiyim. Olabilir, neden olmasın? Bir de şöyle düşünün: nikotin bağımlısısınız ve her gün düzenli olarak nikotin tüketiyorsunuz ama nikotin aldığınız sigaranın zararlı olduğunu da biliyorsunuz. Sigarayı bırakıp e-sigaraya geçiyorsunuz; tamamen zararsız, herhangi bir zararı görülmemiş bir nikotin alma yöntemi. Bu değişim nikotin alımını kısıtlayıcı bir engel (sigara söz konusu olduğunda, sigaranın sağlığınıza verdiği zarar) bırakmıyor. İnsan farkında olmadan daha rahat nikotin tüketmeye başlıyor ve kişiyi tatmin eden eşik nikotin değeri yükselmeye başlıyor. Bağımlılık, neye olursa olsun, hastalıktır. Bu hastalığı kabul etmiş olmanız ya da memnuniyet duymanız, bir hastalık olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. E-sigara tamamen zararsız olsa bile tükettiğiniz nikotin miktarını kontrol etmeniz yaşam kaliteniz açısından önemlidir.

Türkiye'de nikotin değerleri 0, 11, 16 ve 24 miligram şeklinde değişiyor. 8 ve 18 miligram olanlar da var ama bizde yok. Nikotin değerini değiştirmek için yurdum dağıtıcıları 0mg likitlerle diğerlerini karıştırmayı tavsiye ediyorlar. Ben hiç denemedim. Şişe boyutları ise 10 ve 30 mililitre; tahmin edebileceğiniz gibi bizde olmayan boyutlar da mevcut, örneğin: 20, 50 ve 75 mililitrelik şişeler. Camel, Marlboro, puro, mentollü ya da "genel" tütün aromalarının yanı sıra; elma, çilek, vanilya, fındık vs aromalı çeşitleri de mevcut. Kimi okuyucunun aklından geçmiş olabilecek bir hakikati de eklemek isterim: hangi marka olursa olsun hepsinin geldiği yer, Çin! Türkiye'de bazı dağıtıcılar ellerindeki e-likitlerin İtalya vb Avrupa ülkelerinden geldiğini iddia edebilirler. Yemeyiniz! O Avrupa ülkelerindeki üreticiler(!) e-likitlerini OEM (yani markasız) olarak Çin'den satın almaktalar. Aslında Çin'de, Çinli bir eczacı tarafından icat edilmiş birşeyin, Çin'den geliyor olması çok da rahatsız edici değil. Çin yemeği yemek için illâ başka bir ülkeye gidecekseniz Çin dururken neden İtalya'ya ya da Almanya'ya gidesiniz?

Aromalardan Marlboro ve "genel" tütün aromalarını bok gibi bulduğumu söyleyebilirim. Çilek aroması çok güzel, hoş da bir kokusu var ve elma aroması da nargileyi andırıyor. Ancak sizin için doğru olan aromayı ancak deneyerek bulabilirsiniz. Önce 10 mililitrelik şişelerden başlayın ve markalara çok takılmayın. Aromalar hariç hemen hepsinde aynı maddeler var ve üretildikleri yer aynı. Aromanızı belirledikten sonra 30ml stoklamaya başlayabilirsiniz. Ancak aromadan daha önemli olanı, nikotin değerini doğru seçmek. Türkiye'de (bildiğim kadarıyla) 24mg nikotin değeri olan tek marka DeKang. JoyTech marka e-likitlerde en yüksek nikotin değeri 16mg. Ben şöyle bir hesap yapmıştım: e-sigaraya başlamadan önce günde iki paket kadar sigara içiyordum; sigara paketinin üzerinde her sigaranın içinde ne kadar nikotin olduğunu gösteren sayıyı 40'la çarparak günlük nikotin tüketimimi buldum. Böylece günde tam 24 miligram nikotin tükettiğimi hesap ettim. Tabi halt etmişim o ayrı. Benim tavsiyem orta değerde bir 10ml şişeyle başlamanız yönünde olacaktır (11-16mg gibi) ve bu şişeleri ne kadar zamanda tükettiğinize bakın. bir anda en yüksek değerden başlamak, keyif almak yerine şüpheye düşmenizi ve normal sigaraya dönmek istemenizi sağlayabilir. Bir de, dağıtıcıların (Türkiye'de bu meredi satanların) söylediklerine pek inanmayın. Size 10ml'lik şişenin 10 paket sigaraya denk geldiğini, günde 1ml'nin yeterli olacağını ve sigaraya dönmek istemeyeceğinizi söyleyebilirler. Yurdum tüccarı satış yapmak için ağzına geleni söyler ama çoğu zaman ne sattığının bile farkında değildir. İlk başlarda biraz hüsran, biraz hayal kırıklığı doğaldır. 10ml şişeyi üç dört günde bitirdiğinizde "eyvahlar olsun ben ne yaptım?!" diye paniğe kapılmayın. Aromanızı ve nikotin değerinizi belirlerken normalden fazla tüketebilirsiniz ve tıpkı e-likitinizi seçerken yaptığınız gibi kullanım düzeninizi de keşfetmeniz, deneyerek bulmanız gerek. Zamanla bir düzene oturacaktır. Benim yaptığım hesap hatasının sebebi sigara paketinin üzerinde yazan nikotin değerinin yanlış olması ya da e-likitteki nikotin değerinin yanlış olması vs ile ilgili değildi. Sonradan düşündüm, aslında günde iki paket sigara içmiyordum. İçtiğimden fazlası, bilgisayar başındayken ya da ders çalışırken kendi kendine yanıp bitiyordu. Yani günde yaklaşık 10 sigara içiyorsam 30 sigarayı boşuna harcıyordum. (Evet, ben salağım)

Son olarak: tankı, clearomizeri ya da cartomizeri doldururken enjektör mü kullanmalı iğneli dolum şişesi mi kullanmalı? Öncelikle dolum konusunda ikisinin birbirinden beter olduğu gerçeğiyle barışmak zorundayız. Küçük bir uyarı: enjektör kullanacaksanız ucunu mutlaka kütleştirin. Takı tasarım alet edevatları vardır ya, hani zincir bükmek ya da tel kesmek için, onlardan biriyle sivri ucu kesin ve enjektörü yaklaşık doksan derece çevirip biraz sıkarak (kestikten sonra uç büzülecektir) açın. Bu konuda da ben söyleyeceğimi söyleyeyim siz kafanıza göre takılın. Enjektörle e-likit çekmek ve doğru miktarda likit çekmek deveye, bırakın hendek atlamayı, artistik jimnastik yaptırmak kadar zor. Çünkü develerin jimnastik yeteneği hiç yok. Bir de e-likitin biraz yoğun olduğunu su kadar kolay çekilmediğini hatırlayalım. Ancak clearomizer kullanıyorsanız temizliğini yaparken içine sıcak su püskürtmekte ve çekmekte (küt uçlu) enjektör kullanmak en iyisi. Dolumda kullanım kolaylığı açısından iğneli dolum şişesi daha avantajlı. Ancak iğneli dolum şişesi de mümkün olan her yanından likit akıtıyor ve "iğne" kısmı ikide bir yerinden oynuyor, içeri kaçıyor ya da yerinden çıkıyor. Belki de asıl sorun benim dolma parmaklarım ve/veya öküzlüğümdür, kim bilir? Ben şu an cartomizer kullandığım için ne enjektör ne iğneli dolum şişesi kullanıyorum, rahatım! Kullandığınız atomizer tipi ve modeline göre her ikisini de kullanmanız gerekebilir ya da ikisinide kullanmazsınız. Tank sistemde silikon kapak kullanıyorsanız ikisine de gerek yok, clearomizer için temizlikte enjektör, dolumda iğneli şişeyi kullanmanız gerekebilir ya da sadece enjektörü kullanabilirsiniz. Cartomizer bu açıdan en rahatıdır, damlalığa bile gerek duymazsınız.

Bu yayınlık da bu kadar.

Wickiniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun :)

27 Temmuz 2012 Cuma

E-sigara Türleri, Sigarayı Bırakmak(?), E-sigaranın Sağlıklılığı(?)


E-sigara deyince birçok kişinin aklına şekli sigaraya benzeyen bir tür elektrikli, pilli cihaz geliyor. Gerçi "e-sigara" deyince birçok kişi önce, soru sorar bir yüz ifadesiyle "hö?" diyor ama neyse... Piyasaya ilk çıkan e-sigaralar aslında sigarayı andıran tek kullanımlık ya da katı kartuşları olan cihazlarmış. İlk olarak Herbert A. Gilbert isimli (evet ilginç bir adı var) bir şahıs tarafından 1963 yılında patenti alınmış. Ancak wikipedia'nın söylediği kadarıyla o dönemde tütünün ne kadar zararlı olduğu bilinmediğinden (dolayısıyla yaygın olarak fosur fosur tüketildiğinden) ürün pek ilgi görmemiş. Güncel e-sigaralar ise Çinli bir eczacı olan Hon Lik tarafından 2003 yılında icat edilmişler ve iki yıl sonra ihracatına başlanmış. Günümüzde envai çeşit e-sigara, yedek parça ve e-likit Çin'den Dünya'nın geri kalanına (çoğunlukla markasız/OEM olarak) dağılmakta (ve markalı hâlleri kazık fıyata satılmakta). Bilindiği kadarıyla Dünya e-sigara pazarının en az yüzde doksanı (%90) Çin'li üreticilere ait. Muhtelif "modifikasyonlar" dışında Avrupa ve Amerika ülkelerinde e-sigara veya e-likit üretilmemekte. (Kaynak: http://www.eccauk.org/   adresinde "Press Kit")

E-sigaranın farklı türleri mevcut olsa da genel prensip hemen hepsinde aynı: içinde e-likit bulunduran bir kartuş, o sıvıyı yüksek ısı üreterek buharlaştıran bir atomizer ve atomizeri çalıştıracak bir güç kaynağı. Günümüzde tek kullanımlık, değişebilir kartuşlu, tank kartuşlu, cartomizer'li (kartomizer, yani kartuş atomizer, yani içine e-likit doldurulan tankla atomizerin birleştirilmiş hali) ve clearomizer'li (kıliromizer yani içi görünen kartomizer) e-sigaralar mevcut. Tek kullanımlık, değişebilir kartuşlu ve tank kartuşlu e-sigaraları bir grupta, karto ve kıliro-mizerleri ikinci bir grupta ele alabiliriz. Değişebilir kartuşlu modeller haricinde tüm e-sigaralarda (yani e-likitli e-sigaralarda) buharlaşıp tüttürülecek olan sıvı, "wick" (vik) tabir edilen sentetik bir fitil tarafından emilir. Atomizerin dibinde duran bu sentetik fitil atomizer tarafından cozurdatılır ve sentetik fitil (hesapta) ısıya dayanıklı olduğundan sıvı buharlaşırken yanmadan kalır. Wick'in içinde yeterli sıvı yoksa ya da önceden buharlaşan sıvıdan kalan artık miktarı wick'i karartacak kadar artmışsa yanık plastik tadı verir. E-sigara kullanırken atomizerin aşırı ıslanarak boğulmamasına ya da wick'in kurumasına dikkat etmek gerekir.

Yeni başlayanlar arasında en yaygın kullanılanlar birinci gruptakilerdir. Yeni başlayanlar bir başka e-tiryakiden tüyo almadıkları müddetçe birinci grubun tuzağına düşerler. Tek kullanımlıkları ve değişebilir kartuşluları kullananlar kısa sürede bu merete cüzdan dayanmayacağını görürler, bir de (ben hiç denemedim ama) tatlarının bok gibi olduğu söylenir. Tank sistemli e-sigara ise dolumunun zorluğu (daha doğrusu sinir bozucu oluşu), atomizerin kısa kullanım ömrü ve çok e-likit akıtmasından dolayı e-tiryakiyi başka bir yöntem arayışına iter. Böylece ya sigaraya dönülür, ya "siktir et bunu da bırakayım hepten kurtulayım" denerek sigaranın e'si de kendisi de bırakılır ya da ikinci gruptakilere geçiş yapılır. İkinci gruptakiler likit akıtmazlar, temizlenebildikleri için kullanım ömürleri daha uzundur, daha çok e-likit alabilirler ve diğerlerine kıyasla daha iyi duman ve tat verirler. Gerçi clearomizerler (kıliromizer) genellikle modelleri ne olursa olsun yanık plastik tadı verdikleri için çabuk bırakılırlar ama cartomizerler (kartomizer-özellikle Dual Coil Tank yani DCT) duman ve tat konusunda -bence- en iyi olanıdır. Bu noktada "e-sigara kullanarak sigarayı bırakma" geyiğine göz atalım.

Öncelikle, biz pis tiryakiler, sigaraya bağımlı değiliz. Bağımlılığımız nikotin denen maddeyedir. Nikotin bağımlılığı konusunda da kendimizi kandırmayalım: ne keyiftir, ne de alışkanlık; nikotin bağımlılığı, bir hastalıktır. Eğer okuyucu, bu hastalıktan kurtulmak istiyorsa, e-sigara denen merete elini sürmemeli, boşu boşuna parasını ve zamanını harcamamalı. Önümüzdeki bir ay içinde sigarayı bırakabileceğine inanıyorsa ve gerçekten sigarayı bırakmak istiyorsa, e-sigaraya harcayacağı para ve zamanı, örneğin, bir "sigara günlüğüne" harcayabilir. Sigarayı bırakmak için iyi bir yöntemdir: sürekli yanında taşıyacağı küçük bir not defterine (sigara günlüğüne) kaç tane sigara içtiğini, her sigara yakışında kaydeder, sonra bu günlüğe bakar, içtiği sigara sayısını ve ne zaman daha çok içtiğini, hangi durumlarda daha çok içtiğini somut olarak görmüş olur, bu şekilde de sigara içme davranışının kontrolünü eline almaya ve kademeli olarak içtiği sigara sayısını azaltmaya çalışır ve bu doz azaltımının sonunda da sigarayı tamamen bırakmayı hedefler. Bu hem çok basit hem de kendi başına uygulanabilecek BEDAVA bir yöntem. Tabi bu sadece BİR yöntem. Terapiye gitmek de (yetkin bir terapist olduğundan emin olmak gerek: psikoloji bölümü mezunu ve terapi sertifikası almış), çeşitli plasebo yöntemleri kullanmak da (mora-terapi tabir edilen "çubuk tutturmaca" oyuncağı, muhtelif bitkisel(!) haplar vs vb) e-sigaradan daha tuzlu olsalar bile birer yöntemdir. E-sigarayla sigara bırakılamaz mı? Bırakılmaz mı? Soruya soruyla cevap verenlere sinir oluyor musunuz? Olunmaz mı? Evet e-sigarayla da sigara bırakılır ama en başta yazmıştım ya: biz pis tiryakiler sigaraya değil nikotine bağımlıyız. E-sigaraya başladığınız ilk gün sigarayı bırakabilirsiniz. Ben 20 yıllık sigara tiryakiliğinden bir günde istifa ettim; ama hâlâ nikotin bağımlısıyım. Gerçi e-sigaranın bu konuda bir avantajı var: nikotin düzeyini daha rahat kontrol edebilmek! E-likitler içinde sıfır miligramdan yirmi dört miligrama kadar değişen nikotin değerlerinde satılıyor. Dolayısıyla e-tiryaki, tükettiği e-likitteki nikotin değerini zamanla azaltarak nikotin bağımlılığından kurtulabiliyor. En azından teorik olarak... beni sorarsan, okuyucu, ben nikotini bırakma amaçlı başlamadım bu merete. Hastalığımdan memnun olarak, karbon monoksit ve zifir solumayı, nefesimde ve kıyafetlerimde kül kokusunu istemediğim için e-sigaraya geçtim.

Pekiyi de bu meret sağlıklı mı? E-sigara için "zararsız" denmesinin tek sebebi ZARARININ HENÜZ BİLİNMEMESİDİR. Kırmızıyla da koca koca yazdım, ona göre! Yukarıda da belirttiğim gibi bu meret 2003 yılında icat olunmuş ve küresel dağıtımına 2005 yılında başlanmış, dolayısıyla yeterli tıbbi veri (örneğin yeterince nalları dikmiş ya da dikmek üzere olan eleman) yok. İdeal olanı ne sigara, ne de e-sigara tüketmemek ama amaç nikotin almaksa e-sigara, en azından benim için, daha iyi.

Wickiniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun :)

26 Temmuz 2012 Perşembe

İLK YAYIN

E-tiryakinin rehberi, ilk yayınını veriyor!

Sevgili okuyucu;

Yanılıp şaşırıp kendini bu blogda bulduysan üzülme. Büyük ihtimalle e-sigara hakkında bilgi ya da bir dağıtıcının web adresini ararken buldun burayı. Hemen canını sıkma, e-sigara, e-likit vs vb birşey satmıyor olsam da 20 yıllık bir sigara tiryakiliğinden e-tiryakiliğe geçmiş biriyim. Hem deneyimlerimi paylaşmak, hem de başka e-tiryakilerle tanışmak için bu blogu açtım. E-sigara türleri, e-likitler, piller ve e-sigara aksesuarlarıyla ilgili muhtelif görüşlerimi yazacağım. Olur ya, okuyan çıkar; okuyanlardan da geri bildirim alacağım (umarım).

Şimdilik bu kadar.

Wick'iniz ıslak, atomizeriniz kuru olsun :)